Hatay’da, Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen Törenle Anıldı

Hatay Devleti’nin ilk ve tek Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen, vefatının 42. yılında törenle anıldı.

Hatay Valiliği binasında gerçekleşen törene Hatay Valisi Rahmi Doğan’ın yanı sıra, Sayın Sökmen’in yakınları, Garnizon Komutanı Albay Tayfun Çağan, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Ataman, Mustafa Kemal Üniversite Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, Vali Yardımcıları Aydın Tetikoğlu ve Erhan Günay, İlçe Kaymakamları, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, İl Jandarma Komutanı Emrullah Büyük, , Sahil Güvenlik İskenderun Grup Komutanı Oğuz Emre Çiçek, İlçe Belediye Başkanları, kurum il müdürleri, askeri erkan ve öğrenciler katıldı.

Hatay Valisi Rahmi Doğan’ın Valilik binası önünde bulunan Atatürk Anıtı ve Tayfur Sökmen Anıtına çelenk koymasıyla başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti.

Tayfur Sökmen’in torunu Mehmet Mursaloğlu törende yaptığı konuşmada, “Hatay Coğrafyası ‘Akdeniz’in giriş kapısı’ niteliğini taşımasından dolayı tarihin her döneminde önemli ticaret ve ulaşım noktalarından biri olmuştur. Bu jeopolitik ve stratejik konum Hatay’a kültürel ve ekonomik zenginliğin yanı sıra, çeşitli tehdit ve tehlikeleri de beraberinde getirmiştir. Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndan sonra aldığı ağır yenilgi ve sonrasında imzalamak zorunda kaldığı Mondros Mütarekesi ile zaten her daim işgal devletlerinin iştahını kabartmış olan Hatay’ımıza dört bir taraftan saldırıya geçilmiştir. Bütün memleket ileri görüşlü ve kararlı bir liderin, Mustafa Kemal Paşa’nın etrafında birleşmiş, memleket aşkıyla mücadele etmiş, bugün ve her zaman yaptığımız gibi birlik ve beraberliğimizi tüm dünyaya duyurmuştur. Zamanla Kurulan Kuvayı Milliye güçleri ise bu tepkileri silahlı mücadeleye çevirmiş ve kurtuluşun ateşini yakmıştı. Bu ateşi İskenderun ve Antakya çevresinde yakanların başında Tayfur Sökmen olmuştu. Her dönem kendi şartları içerisinde bir kahraman yaratır. Yola ilk çıktığı günlerde Hataylılık bilincini cesurca dillendiren, ilkeleri doğrultusunda yaşayan rahmet ve minnetle andığımız Mursaloğlu Tayfur Sökmen’de tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır. Tayfur Sökmen, ‘Hatay halkı devlet olmayı değil, millet olmayı tercih etmiş bir millettir’ sözüyle tüm dünyaya Hatay’ın her zaman Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçası olduğunu kararlılıkla ifade etmiştir. 1938 yılında ‘Sen, ben yok biz varız’ sözünü söyleyen Tayfur Sökmen bu anlayışı hem fikri hem de fiili olarak birçok olayda göstermiş ve konuşmalarında da bunu dile getirmiştir. Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen Hatay’a geldiğinde onun bütün cemaatler tarafından nasıl bir kurtarıcı olarak karşılandığını Remzi Siliöz’de o günkü köşe yazısında ‘Herkeste bir hürmet ve minnettarlık hissi var. Her şeyini bu uğurda feda eden Sökmen’i bütün memleket bila tefrik cins ve mezhep herkes karşılıyor’ sözleriyle ifade etmiştir. Atatürk’ün vefatından yaklaşık bir yıl sonra zamanın Dışişleri Bakanı Lütfü Saraçoğlu’nun Sovyetler Birliğine resmi ziyaretinde Joseph Stalin ‘Umarım gelirken boğazların anahtarlarını da yanınızda getirmişsinizdir’ demesi üzerine Saraçoğlu’nun ‘Maalesef ekselansları Mustafa Kemal Atatürk anahtarları beraberinde götürdü.’ Yanıtı bir ders niteliğindedir. İşte günümüzde Hatay’da sinsi planları olanlara bizim cevabımız da şu olacaktır ‘Türk yurdu olan Hatay’ın anahtarını Tayfur Sökmen ve dava arkadaşları Atamıza teslim etmek üzere beraberlerinde götürdüler.’ Sayın Valim, değerli katılımcılar ölümünün 42. Yılında Tayfur Sökmen ve dava arkadaşlarına Allah’tan rahmet diliyorum.” dedi.

Hatay Valisi Rahmi Doğan konuşmasında, “Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım, Başsavcım, Rektörüm, Tayfur Sökmen’in çok kıymetli ailesi, değerli mesai arkadaşlarım, kıymetli basın mensupları hepinizi saygıyla selamlıyorum. Tayfur Sökmen’in ölümünün 42. yıl dönümünde bir aradayız. Tayfur Sökmen’i ve onun silah arkadaşlarını rahmetle yad ediyorum. Mekanları cennet olsun, rabbim onlara gani gani rahmet eylesin. Geçmişten günümüze baktığımızda Hatay mücadelesinin, Tayfur Sökmen ve arkadaşlarının, Kuvayı Milliyecilerin yapmış oldukları mücadelenin ne kadar kıymetli olduğunu bugün bir kez daha anlamaktayız. Etrafımıza baktığımızda dünya coğrafyasının bir kaos ve kargaşa içerisinde olduğunu görünce birlik ve beraberliğin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gücünün ve kuvvetinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Bundan yüzyıl önceki ahvale baktığımızda, bugün ki şartlardan çokta farklı olmadığını, herkesin aklında ve fikrinde olanları icra etmeye çalıştığını ve bugünde bundan kimsenin vazgeçmediğini görmekteyiz. Buradan yola çıkarak ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının büyük bir stratejik akılla hareket ettiğini anlamış oluyoruz. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Hatay davasına şahsi dava olarak bakmışlar. Mustafa Kemal Atatürk “Benim özel davam” demiş ve gerçekten çok büyük bir stratejik hamle sonucunda Hatay’ın anavatana bağlanmasıyla bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletinin elini güçlendirmiştir. 30 yıldır mücadele ettiğimiz PKK terör örgütünün yok edilme noktasına getirilmiş olması en büyük sebeplerinden biri de Hatay’ın anavatana bağlanmış olmasıdır. Bugün Hatay’a baktığımızda farklı mezheplerden, dinlerden vatandaşlarımızla birlikte yaşıyoruz. Hatay aslında coğrafyasıyla, sosyal yapısıyla Türkiye’nin bir özeti. Bugün insanlar bir arada huzur içerisinde Hatay’da yaşayabiliyorsa bu Hatay’da ki insanların hoşgörüsü ve muhabbeti ile alakalıdır. Biz Hatay’ı bütün Ortadoğu coğrafyasına örnek gösteriyoruz. Eğer Ortadoğu’da sorunları çözmek isteyen biri varsa Hatay’ı örnek alması lazım, Hatay’da ki sosyal yapının diğer coğrafyalara da örnek olabileceğini görmesi lazım. Ben tekrar Tayfur Sökmen ve silah arkadaşlarını rahmetle yad ediyorum, ailesine buradan şükranlarımızı iletiyorum, mekanı cennet olsun. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle yad ediyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. Hoşgeldiniz, şeref verdiniz.” dedi.

Konuşmaların ardından Valilik Tayfur Sökmen Toplantı Salonu’nda, Sökmen ailesi ve zamanın devlet adamlarının yakınları misafir edildi.